| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| usual | Adjective | her günkü, olağan, alışılmış, herzamanki, klasik | |||
| unusual | Adjective | olağandışı | |||
| unusually | Adverb | ||||
| usually | Adverb | genellikle, çoğunlukla | |||
| usual, unusual, unusually, usually | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 414 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The galaxy we have observed, which is unusually luminous, may be powered by a population of unusually hot stars.
2 - Vitamin D is unusual in that it is usually produced by our own bodies after receiving sunlight on our skin.
3 - Abnormally heavy and early rainfall in the Sudan caused the River Nile to overflow in 2007, while unusually heavy snowfall affected South Africa and parts of South America.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||