| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| tolerate | Verb | hoş görmek, katlanmak | to put up with | ||
| intolerable | Adjective | dayanılmaz, çekilmez, tahammül edilmez | |||
| intolerably | Adjective | unbearably, insufferably, unendurably | |||
| tolerance | Verb | hoşgörü, tolerans, müsamaha, dayanma, tahammül | intolerance | ||
| tolerant | Adjective | müsahamakar | |||
| tolerate, intolerable, intolerably, tolerance, tolerant | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 70 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - Euthanasia, practice of ending a life so as to release an individual from an incurable disease or intolerable suffering, also called "mercy killing".
2 - My company is an outstandingly tolerant one, and has great respect for the individual.
3 - Euthanasia, also mercy killing, is the practice of ending a life so as to release an individual from an incurable disease or intolerable suffering.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||