subside

1 - It may be necessary to alter the dosage of the antineoplastic drug until the infection subsides.
Enfeksiyon iyileşene kadar antineoplastik ilacın dozunun değiştirilmesi gerekebilir.

2 - The theatre director waited until the last audible cough had subsided before allowing the curtain to rise on the highly anticipated final act.
Tiyatro yönetmeni, merakla beklenen final perdesini havalandırmadan önce son duyulabilir öksürüklerin kesildiğinden emin oldu.