| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| startling | Verb | korkutmak | |||
| startling | Adjective | korkutucu , şaşırtıcı | |||
| startling | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 44 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The dry valleys of Antarctica appear to be devoid of life, but digging in the ground reveals a startling discovery -- roundworms, which tell the tale of climate change.
2 - Recent research reports suggest a startling depth of intelligence among animals.
3 - International trade is growing at a startling pace.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||