slow

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
slow Verb yavaşlamak
slow Adjective ağır, yavaş  
slow
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 179 örnek cümle bulundu.)

1 - Completing a sudoku puzzle requires patience and logical ability and has been proven to slow the onset of dementia
Bir sudoku bulmacasını tamamlamak, sabır ve mantık yeteneği gerektirir ve bunun bunamanın başlangıcını yavaşlattığı kanıtlanmıştır.

2 - If a child is making slow progress when they are taught in the same way as the rest of the class the school should try other ways to help them, i.e. setting work at a more basic level or using different activities.
Bir çocuk, sınıfın geri kalanıyla aynı şekilde öğretilmesi durumunda yavaş ilerliyorsa, okulun onlara yardımcı olmak için diğer yolları denemesi gerekmektedir, yani daha temel düzeyde çalışma belirlemek veya farklı aktiviteler kullanmak.

3 - California's gas prices are on a slow decline after spiking to a record high earlier this month.
California'nın gaz fiyatları, bu ayın başlarında ulaştığı rekor seviyelerden sonra yavaş bir şekilde düşüş göstermektedir.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.