| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| retard | Verb-Noun | geciktirmek, yavaşlatmak ; gecikme, öğrenme yavaşlığı olan kimse | |||
| retardant | Adjective | ||||
| retardarion | Noun | geciktirme, gecikme, alıkoyma, erteleme, engel, geciktiren şey, yavaşlama, yavaşlatma | |||
| retard, retarding, retards, retarted, retardant, retardarion | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 39 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - CEOs retort that remote work retards team spirit, yet many studies dispute this, showing increased productivity.
2 - Vitamin A deficiency can cause blindness, and lack of Vitamin D can retard bone growth.
3 - There must not be a double standard whereby anti-nuclear proliferation is used as a pretext to limit or retard the peaceful use of nuclear energy by developing nations.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||