redundant

1 - The redundancy of the system caused it to crash, leading to a loss of efficiency and an increase in consumption of resources.
Sistemin gereksizliği, verimliliğin azalmasına ve kaynak tüketiminin artmasına yol açarak çökmesine sebep oldu.

2 - The redundancy of the genetic code allows for errors to be corrected during protein synthesis, increasing the efficiency of the process.
Genetik kodun gereksizliği, protein sentezi sırasında hataların düzeltilebilmesine olanak tanır, bu da sürecin verimliliğini arttırır.

3 - The company implemented a redundancy plan to ensure continuity of operations in case of emergencies.
Şirket, acil durumlarda operasyonların devamlılığını sağlamak için bir yedeklilik planı uyguladı.