rapid

1 - The rapidity of change and the speed with which new situations are created follow the impetuous and heedless pace of man rather than the deliberate pace of nature.
Değişimin hızı ve yeni durumların yaratılma hızı, doğanın düşündüğü yavaş tempodan ziyade insanoğlunun şımarık ve pervasız temposunu takip etmektedir.

2 - The Canadian government is fully aware of the dire need in the world for alternative energy sources, since the Earth's supply of fossil fuels is rapidly being depleted.
Kanada hükümeti, fosil yakıtların dünya tedarikinin hızla tükenmekte olduğu acil enerji kaynaklarına olan ihtiyacın farkındadır.

3 - Some changes in technology occur gradually over a long period, others are brought about more rapidly.
Teknolojide bazı değişiklikler uzun bir süreçte kademeli olarak meydana gelirken, diğerleri daha hızlı gerçekleşir.