probable

1 - A good accountant is able to estimate the probable expenditures for a certain year with the help of the present data concerned.
İyi bir muhasebeci, mevcut verilerin yardımıyla belirli bir yıl için muhtemel harcamaları tahmin edebilir.

2 - It seems probable that we would be able to find some significant correlation between earthquake occurrence and observed phenomena merely by accumulating data for several years.
Deprem meydana gelmesi ile gözlemlenen olaylar arasında önemli bir ilişki bulabileceğimiz olasılığı yalnızca birkaç yıl veri biriktirerek artmış gibi görünmektedir.

3 - No one knows for certain when the first Anglo-Saxon settlements were made in Britain, but it is probable that some of them at any rate were founded about the middle of the fifth century A. D.
Kimse ilk Anglo-Sakson yerleşimlerinin ne zaman yapıldığını kesin olarak bilmiyor, ancak bazılarının en azından MS beşinci yüzyılın ortalarında kurulduğu muhtemeldir.