| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan | 
|---|---|---|---|---|---|
| prevail | Verb | yerine geçmek, varolmak, hükmetmek, yürürlükte olmak | |||
| prevailing | Adjective | varolan, egemen, yaygın, geçerli | |||
| prevalence | Noun | yaygınlık | |||
| prevalent | Adjective | yaygın | common, widespread | ||
| prevail, prevailing, prevalence, prevalent | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 404 örnek cümle bulundu.) | |||||
| 
		                                												 
													1 - Contemporary anthropological studies interpret funeral customs as symbolic expressions of the values that prevail in a particular society. 
													
																											 
													2 - Climate can be referred as the weather conditions that prevail over a longer duration throughout the year. 
													
																											 
													3 - Despite initial optimism, a sense of gloom and despair began to prevail in the besieged city. 
													
																											 *Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.  | 
		                            |||||