| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| preside | Verb | yönetmek, nezaret etmek | |||
| presiding | Noun | yöneten | |||
| preside, presiding | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 1 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The presiding judge decided to throw back the civil lawsuit to the district court due to a jurisdictional error.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! |
|||||