| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| precede | Verb | önce gelmek, üstün olmak | |||
| precedence | Noun | öncelik | priority | ||
| preceding | Adjective | önceki, önce gelen | |||
| precede, precedence, preceding | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 46 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - Economic policymakers in Greece have made serious policy mistakes in the years preceding the crisis.
2 - The popularity of the English muffin reached its zenith in Great Britain during the years preceding World War I.
3 - A number of researchers are continuing to look at changes in electromagnetic signals preceding major quakes.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||