permit

1 - The 10 existing political parties also are required to request permission from the Government to hold meetings of their members; nevertheless, meetings occurred without government permission.
Mevcut 10 siyasi parti de üyelerinin toplantılarını düzenlemek için Hükümetten izin istemek zorunda; yine de, toplantılar hükümet izni olmadan gerçekleşti.

2 - The community's permissiveness towards new ideas fostered a creative atmosphere.
Toplumun yeni fikirlere olan hoşgörüsü yaratıcı bir atmosferi destekledi.

3 - The society's permissiveness regarding diverse lifestyles made it a beacon of tolerance and acceptance.
Toplumun çeşitli yaşam tarzları konusundaki hoşgörüsü, onu hoşgörü ve kabulün ışığı haline getirdi.