| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| oppress | Verb | sıkmak | |||
| oppression | Noun | baskı | |||
| oppressive | Adjective | sıkıcı, bunaltıcı, baskıcı, ezici, zalim, ağır | |||
| oppressively | Adverb | ||||
| oppressiveness | Noun | sıkıcılık, baskıcılık, zalimlik | |||
| oppress, oppression, oppressive, oppressively, oppressiveness | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 42 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The dictator had absolute power over the country, and he used it to oppress the people.
2 - The colonial powers sought to oppress indigenous populations and exploit their resources.
3 - The autocratic regime continued to oppress dissent through strict censorship and surveillance.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||