| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| know | Verb | bilmek | |||
| knowledge | Noun | bilgi | |||
| knowledgeable | Adjective | bilgili | |||
| known | Adjective | bilinen | |||
| unknown | Adjective | bilinmeyen | |||
| know, knows, knowing, known, knowledge, knowledgeable, unknown | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 2402 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - Nobody really knows very much about the causes of sleeplessness, but everyone knows how necessary sleep is.
2 - Everyone knows that stress can make you age before your time - but everyone knows is folk wisdom, not science.
3 - Most of the functions of the brain are still unknown, and the ones we know about are very poorly understood.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||