in particular

1 - A conspicuous feature of cities in many countries, in particular those of Western Europe, is that buildings and streets devastated during the war are, once peace is reinstated, rebuilt in exactly the same manner as they existed before.
Birçok ülkenin, özellikle Batı Avrupa'nın, kentlerinin göze çarpan bir özelliği, savaş sırasında tahrip edilen binaların ve sokakların, barış sağlandıktan sonra tamamen aynı şekilde yeniden inşa edilmesidir.

2 - Despite its small population and relative remoteness, Australia occupies a powerful position in global science in general life and science in particular.
Nüfusu küçük olmasına ve görece uzak olmasına rağmen, Avustralya genel olarak küresel bilimde etkili bir pozisyona sahipken özellikle yaşam ve bilimde güçlü bir konumda yer almaktadır.

3 - Conversations about elderly parents and technology usually center on safety, in particular on devices designed to alert a call center in case of trouble.
Yaşlı ebeveynler ve teknoloji üzerine yapılan konuşmalar genellikle güvenlik üzerinde yoğunlaşır, özellikle de sorun durumunda bir çağrı merkezini uyaracak cihazlar üzerinde.