impetus

1 - Any place where rain falls is vulnerable to floods, although rain is not the only impetus for flood.
Yağmurun yağdığı her yer, sel baskınlarına karşı savunmasızdır, ancak yağmur sel için tek itici güç değildir.

2 - The discovery of the neutron not only solved quite a number of problems which had so far defied the efforts of the scientists, but it also gave an even greater impetus to atom-splitting.
Nötronun keşfi, bilim insanlarının çabalarına kadar çözülememiş birçok soruna çözüm getirirken, atomun parçalanmasına hatta daha büyük bir itici güç vermiştir.

3 - While the idea of harnessing the sun's energy for fuel has been around since the 1830's the impetus to use this free and clean source of power for commercial transportation seems to have accelerated lately.
Güneş enerjisini yakıt için kullanma fikri 1830'lardan beri var olmasına rağmen, bu ücretsiz ve temiz güç kaynağını ticari taşımacılık için kullanma dürtüsü son zamanlarda hızlanmış gibi görünüyor.