Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
impair | Verb | bozmak | to spoil, to mar, to damage, to weaken | ||
impaired | Adjective | damaged, weakened | |||
impairment | Noun | bozulma | |||
impair, impaired, impairment | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 105 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Cognitive impairment does not alter relationship between vision impairment, health-related quality of life.
2 - Cataracts are age-related thickenings in the lenses of the eyes and impair vision.
3 - Extreme stress, such as that felt by war refugees, can significantly impair memory in as little as four days, say psychologists who have traced the effect to a single hormone.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |