immediate

1 - Despite the apparent immediacy of political crises, it is the underlying social and economic issues that often necessitate comprehensive and thoughtful solutions.
Politik krizlerin görünür aciliyetine rağmen, genellikle kapsamlı ve düşünceli çözümleri gerektiren altta yatan sosyal ve ekonomik sorunlardır.

2 - The decline of handwritten letters has created a void in personal communication, replaced by the immediacy of emails and text messages.
El yazısı mektupların azalması, kişisel iletişimde bir boşluk yaratmış, yerini e-postaların ve metin mesajlarının anlıklığı almıştır.

3 - The change in policy was immediately following an incident that made the loopholes immediately apparent.
Politika değişikliği, açıkları hemen fark ettiren bir olayın ardından gelmiştir.