| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| immediate | Adjective | hemen, derhal, aniden, dolaysız | |||
| immediacy | Noun | dolaysızlık, yakınlık, doğrudanlık, ivedilik, önem | |||
| immediately | Adverb | hemen, derhal, doğrudan doğruya, direkt olarak | |||
| immediate, immediacy, immediately | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 241 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - President Barack Obama is calling for international investigators to have immediate and full access to the site in eastern Ukraine. 2 - The local authority controls the land in its town and the immediately surrounding area. 3 - Meaningful input which is culturally familiar and which is readily available in the learners' immediate context is used in the process of teaching. Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||
