| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| gross | Verb | kar yapmak | |||
| gross | Adjective | brüt, bütün, toptan, gayrisafi, kaba, şişko, şişkin, kocaman | |||
| grossly | Adverb | fena halde, ağır şekilde | |||
| gross, grossly | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 27 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - It is grossly unfair to blame the recent economic crisis in Asia on investors, bankers and politicians.
2 - People who are grossly overweight, who smoke heavily or drink excessively could be denied surgery or drugs.
3 - The lawyer argued that the accident was a direct result of the driver's grossly negligent behavior.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||