Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
glance | Verb-Noun | göz atmak ; bakış | |||
glance, glancing, glances, glanced | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 16 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - On entering a library and glancing at the books on the shelves, we cannot help being bewildered by their number and variety.
2 - When the referee glanced at the paper this morning, he saw many grammatical mistakes.
3 - His eccentric fashion sense often drew curious glances from passersby.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |