Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
glamour | Noun | büyülemek, çekmek, etkilemek ; büyü, sihir, cazibe, çekicilik, göz kamaştırıcılık | |||
glamorize | Verb | göz alıcı hale getirmek, büyülemek, büyü yapmak | |||
glamorous | Adjective | büyüleyici, göz alıcı, göz kamaştırıcı cazibeli | |||
glamorously | Adverb | ||||
glamorousness | Noun | ||||
glamour, glamorize, glamorous, glamorously, glamorousness | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 4 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Fuel producers and jetmakers are keen to showcase novel forms of aviation fuel deemed less harmful to the climate, from used cooking oil to the distinctly less glamorous meat waste.
2 - Advertisements often glamorize products, creating high expectations that may lead to consumer disappointment.
3 - The pose of the model in the advertisement was carefully chosen to convey a sense of glamour and sophistication.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |