frantic

1 - When a tumor first develops from a cell whose genes have mutated in ways which cause that cell to reproduce frantically, its growth is limited to about a millimeter across.
Tümör, ilk olarak genleri mutasyona uğramış bir hücreden geliştiğinde ve bu hücrenin frenetik bir şekilde üremesine neden olan yollarla, büyümesi yaklaşık bir milimetreyle sınırlı kalır.

2 - As our concerns about global warming escalate, researchers all over the world are frantically searching for a 'greener' and cheaper bio-fuel, that will help reduce if not eliminate our dependence on oil - or liquid gold, as it is often called.
Küresel ısınma endişelerimiz arttıkça, araştırmacılar dünya çapında 'daha yeşil' ve daha ucuz biyoyakıt arayışındadır, bu da petrol bağımlılığımızı azaltmaya yardımcı olacak veya kısmen ortadan kaldıracak.

3 - Dogs are being driven frantic by the stress of being left alone by owners with increasingly busy lives.
Sahiplerinin giderek daha yoğun hayatları nedeniyle yalnız bırakılmaktan strese giren köpekler çıldırıyor.