fragile

1 - A mixed set of data releases from Italy highlighted the uncertainty and fragility of the Italian economy. 
İtalya'dan gelen karışık veri yayınları, İtalyan ekonomisinin belirsizliğini ve kırılganlığını vurguladı.

2 - Many parents feel constrained and controlled by their teen’s irritability, anger, and fragility -- circumventing necessary communications, problem solving, and limit setting.
Birçok ebeveyn, ergenlerinin sinirliliği, öfkesi ve kırılganlığı tarafından kısıtlanıp kontrol edildiğini hisseder - zorunlu iletişimi, problem çözme ve sınır belirleme yollarını dolaşmaları.

3 - The COVID pandemic has shown the fragility of our global food supply chains, with many supermarkets and restaurants in almost every country having experienced food shortages.
COVID pandemisi, küresel gıda tedarik zincirlerimizin kırılganlığını göstermiş olup neredeyse her ülkede birçok süpermarket ve restoranın gıda sıkıntısı yaşamış olduğunu ortaya koymuştur.