fossil

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
fossil Adjective fosilleşmiş, taşlaşmış, eski kafalı, köhne
fossilization Noun fosilleşme, taş kesilme, çağın gerisinde kalma  
fossilize Verb fosilleştirmek, taşlaştırmak, fosilleşmek, çağın gerisinde kalmak  
fossil, fossilization, fossilize
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 485 örnek cümle bulundu.)

1 - The origins of language is, in some ways, more complicated to study than the origins of other biological traits because language does not fossilize or leave behind physical traces the way that bones and tissues do.
Dilin kökenleri, bazı yönlerden, kemikler ve dokuların yaptığı gibi fosilleşmeyen veya fiziksel izler bırakmayan bir biyolojik özelliklerin kökenlerini incelemekten daha karmaşıktır.

2 - The Canadian government is fully aware of the dire need in the world for alternative energy sources, since the Earth's supply of fossil fuels is rapidly being depleted.
Kanada hükümeti, fosil yakıtların dünya tedarikinin hızla tükenmekte olduğu acil enerji kaynaklarına olan ihtiyacın farkındadır.

3 - A novel method for the amplification of DNA preserved in fossil pollen.
Fosil polenden korunan DNA'nın amplifikasyonu için yeni bir yöntem.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.