Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
force | Verb-Noun | zorlamak, mecbur etmek, güç, kudret, baskı | |||
enforce | Verb | zorlamak, yürürlüğe koymak, uygulamak | |||
enforcement | Noun | uygulama, zorlama | |||
forceful | Adjective | kuvvetli, güçlü,şiddetli, etkili, etkin, etkileyici | |||
forcefully | Adverb | zor kullanarak, zorla | |||
forcefulness | Noun | güç, şiddet, etki, etkinlik | |||
forcible | Adjective | etkili, zorla yapılan | |||
force, enforce, enforcement, forceful, forcefully, forcefulness, forcible | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 341 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - One of the first things that had been done when the police arrived at the house was to examine all windows and doors for signs of forcible entry.
2 - The use of force can be both forceful and formidably effective in conflict resolution.
3 - Law enforcement agencies must enforce the law uniformly to maintain public trust.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |