fend off

1 - What we perceive as a fragrant perfume is actually a sophisticated tool used by plants to entice pollinators, discourage microbes and fend off predators.
Neyi hoş koku olarak algıladığımız aslında bitkilerin tozlaşıcıları cezbetmek, mikropları engellemek ve yırtıcıları püskürtmek için kullandığı sofistike bir araçtır.

2 - A few species of fishes can emit electrical discharge patterns as part of a sensory system intended to gather information about surroundings and to fend off predators.
Bazı balık türleri, çevre hakkında bilgi toplamak ve yırtıcıları püskürtmek amacıyla duyusal sistemlerinin bir parçası olarak elektrik deşarj desenleri yayabilir.

3 - Japan and Australia have been co-operating with America to help fend off the danger from North Korea's missiles.
Japonya ve Avustralya, Kuzey Kore'nin füzelerinden kaynaklanan tehlikeye karşı koymak için Amerika ile işbirliği yapıyor.