Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
favor | Verb-Noun | desteklemek, kabul etmek, lütfetmek, teveccüh | |||
favorable | Adjective | uygun, müsait, hoşa giden | |||
favourably | Adverb | tercihen | |||
unfavourable | Adjective | uygun olmayan, elverişsiz | |||
unfavourably | Adverb | elverişsiz bir şekilde | |||
favor, favorable, favourably, unfavourable, unfavourably | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 150 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Prejudice can be described as unfavourable attitude towards a social group and its members.
2 - The results of the experiment were unfavourably compared to those of the control group.
3 - The unfavourable working conditions in many industries can lead to a lack of worker productivity and satisfaction.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |