fact

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
fact Noun gerçek
factual Adjective gerçek, fiili, gerçeklere dayalı, olaylarla ilgili, tam, eksiksiz, harfi harfine true, undenianle, undisputable, accurate  
factually Adverb gerçekle ilgili surette  
fact, factual, factually
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 345 örnek cümle bulundu.)

1 - The lawyer argued that the evidence presented by the prosecution was factually insufficient to prove guilt.
Avukat, savcılık tarafından sunulan delillerin suçluluğu kanıtlamak için yetersiz olduğunu iddia etti.

2 - The fact that some micro-organisms may live without oxygen is a known fact in modern science.
Bazı mikroorganizmaların oksijensiz yaşayabileceği modern bilimde bilinen bir gerçektir.

3 - The fact that ocean currents, which move the waters and help mix-up varying temperatures, salinity and nutrients, are caused by tides and winds is a well-documented fact.
Okyanus akıntılarının, suları hareket ettiren ve farklı sıcaklıkları, tuzlulukları ve besin maddelerini karıştırmaya yardımcı olan gelgitler ve rüzgarlar tarafından oluşturulduğu gerçeği iyi belgelenmiştir.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.