Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
face | Verb-Noun | bakmak, göğüs germek, karşı olmak, ön, yüz, çehre, surat, sima | |||
face up to | Verb | kabul etmek, katlanmak, yüzleşmek, göğüs germek | to accept, to admit, to acknowledge | ||
face with | Verb | karşılaşmak, yüzyüze gelmek | |||
face, face up to, face with | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 453 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The unexpected collision with the startup world brought him face to face with its chaotic charm.
2 - In an age where crosscultural understanding is demanded of a global citizen, and where most students have little or no opportunity to interact face-to-face with someone far away, e-mail is singularly cost and time effective .
3 - The concern of many parents regarding their children's online habits tend to relate to hazardous behaviors, ranging from the disclosure of personal information on public forums and revealing feelings to strangers, to face-to-face meetings with strangers.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |