excite

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
excite Verb heyecanlandırmak, heyecan uyandırmak, telaşlandırmak, azdırmak, tahrik etmek, kışkırtmak, uyarmak, n
excitable Adjective telaşlı, kolay heyecanlanan, heyecanlı  
excited Adjective heyecanlı, coşkulu, heyecanlanmış, telaşlı, hararetli, uyarılmış  
excited about Phrasal Verbs heyecanlı olmak  
excitedly Adverb heyecanla  
excitement Noun heyecan, telaş, coşku, uyarma, uyarılma  
exciting Adjective heyecanlandırıcı, heyecanlı, heyecan verici, ilginç, uyarıcı  
excitingly Adverb  
excite, excitable, excited, excited about, excitedly, excitement, exciting, excitingly
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 170 örnek cümle bulundu.)

1 - Glutamate is the neurotransmitter most often used by nerve cells to activate, or excite, one another.
Glutamat, sinir hücrelerinin birbirlerini etkinleştirmek veya uyarmak için en sık kullandığı nörotransmitterdir.

2 - Hormones shape our bodies, make us fertile, excite our most basic urges, and as scientists have known for years, they govern the behaviors that separate men from women.
Hormonlar vücudumuzu şekillendirir, doğurgan yapar, en temel dürtülerimizi uyandırır ve bilim insanlarının yıllardır bildiği gibi, erkekleri kadınlardan ayıran davranışları yönetir.

3 - The highly anticipated concert managed to excite about the entire audience, leaving them exhilarated and demanding an encore.
Çok beklenen konser, tüm izleyicileri heyecanlandırmayı başardı ve onları neşelendirerek bir encore talep ettiler.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.