Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
evoke | Verb | çağrışım yapmak, anımsatmak, hatırlatmak, uyandırmak, yol açmak | |||
evocation | Noun | akla getirme, çağrışım yapma, hatırlatma | |||
evocative | Adjective | hatırlatan, andıran, çağıran | |||
evocatively | Adverb | indicatively, suggestively | |||
evoke, evokes, evoking, evoked, evocation, evocative, evocatively | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 49 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The film's profoundly moving portrayal of the protagonist's journey evoked strong emotions in the audience, leaving a lasting impact.
2 - The strong emotion evoked by the documentary on climate change motivated viewers to take immediate action.
3 - The novel's writing style was remarkably vivid and evocative, transporting readers to another world.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |