Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
evidence | Noun | delil, kanıt | proof | ||
evident | Adjective | belirgin, besbelli, açık, aşikâr, apaçık, ortada | clear, obvious, apparent | ||
evidently | Adverb | açıkça, gözle görülür biçimde, aşikâr | clearly, obviously, apparently | ||
evidence, evident, evidently | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 1497 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Evidently, the new product has been well received by consumers and is seeing strong sales.
2 - The evidence against the suspect became evident during the trial.
3 - The evidence is evident that the defendant is guilty of the crime.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |