enthuse

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
enthuse Verb coşturmak, azmettirmek, hayran bırakmak, coşmak, gayrete gelmek
enthusiasm Noun büyük ilgi, isteklilik, heves, sevk  
enthusiastic Adjective hevesli, meraklı  
enthusiastically Adverb hevesle, istekle, şevkle excitedly, zealously  
enthuse, enthusiasm, enthusiastic, enthusiastically
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 112 örnek cümle bulundu.)

1 - The teacher's passion for the subject was contagious, and she managed to enthuse the students about the topic.
Öğretmenin konuya duyduğu tutku bulaşıcıydı ve öğrencileri konu hakkında heyecanlandırmayı başardı.

2 - The company's CEO was well-known for her ability to enthuse her employees, and morale was always high at the office.
Şirketin CEO'su, çalışanlarını heyecanlandırma yeteneğiyle tanınan bir isimdi ve ofiste motivasyon her zaman yüksekti.

3 - More than thirty aspiring journalists from western Sydney enthusiastically joined in discussion on the challenges facing journalists when reporting on issues relating to multiculturalism at the Young Media Makers Forum - Get smart with the Point Magazine.
Batı Sydney'den otuzun üzerinde umutlu gazeteci, Çokkültürlülükle ilgili konularda gazetecilik yaparken karşılaşılan zorlukları tartışmaya coşkuyla katıldı.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.