| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| embarrass | Verb | utandırmak | |||
| embarrassing | Adjective | utandırıcı, zor duruma sokan | |||
| embarrassingly | Adverb | ||||
| embarrassment | Noun | ||||
| embarrass, embarrassing, embarrassingly, embarrassment | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 16 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - They fear that they will embarrass or humiliate themselves in front of others.
2 - His attempt at humor was stupid, failing to amuse the audience and only serving to embarrass him.
3 - What is the most embarrassing thing you can remember doing?
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||