duty

1 - Parents who dutifully and diligently attend their kids' games don't seem inclined to tune in to professionals on TV.
Çocuklarının oyunlarına özenle ve özveriyle katılan ebeveynler, televizyonda profesyonelleri izlemekten pek hoşlanmıyor gibi görünmüyorlar.

2 - The Department of Criminal Justice has implemented a policy, which prohibits any employee from on or off duty use of prohibited drugs.
Adalet Bakanlığı, herhangi bir çalışanın, görevde veya dışında yasaklı uyuşturucuların kullanımını yasaklayan bir politika uygulamıştır.

3 - The bill to finance continuing U.S. military operations in Iraq and Afghanistan includes a provision that extends the educational benefits of children of members of the military who die while on active duty.
Irak ve Afganistan'daki askeri operasyonları finanse etmek için hazırlanan yasa, askeri personelin aktif görev sırasında ölmesi durumunda çocukların eğitim faydalarını genişleten bir hüküm içeriyor.