| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan | 
|---|---|---|---|---|---|
| drive | Verb | araba sürmek, sürmek, tahrik etmek ; yürütmek; zorlamak | |||
| driving | Noun | araba kullanma, harekete geçiren, sürücü, şoför, enerjik, canlı, hareket ettirici | |||
| drive, driving, drove, driven | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 877 örnek cümle bulundu.) | |||||
| 
													1 - Compulsion can refer to a strong urge or drive to perform a particular action, often driven by psychological or social factors. 
													
																											 
													2 - Gender, personality and how often people drive are all potentially linked to distraction during driving. 
													
																											 
													3 - Low mortgage rates and strong demand drove the frenetic sales activity, which far exceeded the expectation. 
													
																											 *Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. | |||||