| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| drive | Verb | araba sürmek, sürmek, tahrik etmek ; yürütmek; zorlamak | |||
| driving | Noun | araba kullanma, harekete geçiren, sürücü, şoför, enerjik, canlı, hareket ettirici | |||
| drive, driving, drove, driven | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 880 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - Compulsion can refer to a strong urge or drive to perform a particular action, often driven by psychological or social factors.
2 - Gender, personality and how often people drive are all potentially linked to distraction during driving.
3 - Low mortgage rates and strong demand drove the frenetic sales activity, which far exceeded the expectation.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||