Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
dissident | Noun | muhalif, karşıt görüşlü kimse ; karşıt görüşlü, muhalif | |||
dissidence | Noun | fikir ayrılığı, muhalefet, görüş ayrılığı | |||
dissident, dissidence | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 3 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Poor results in state elections have increased friction between the governing parties and dissidence within their own ranks.
2 - In 1989 when Vaclav Havel, a highly respected writer and dissident, was elected president of Czechoslovakia, nearly 42 years of Communist rule in the country came to an end.
3 - The dissident was arrested for speaking out against the government.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! |