disseminate

1 - In order to discourage cigarette smoking, the American Cancer Society disseminates information on lung cancer and heart disease on their website and through printed pamphlets distributed in doctors' offices throughout the country.
Sigara içmeyi önlemek için, Amerikan Kanser Derneği, ülkede doktor ofislerinde dağıtılan basılı broşürler aracılığıyla akciğer kanseri ve kalp hastalığı hakkında bilgi yayınlamaktadır.

2 - Television has transformed politics in the United States by changing the way in which information is disseminated, by altering political campaigns, and by changing citizens' patterns of response to politics.
Televizyon, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki politikayı değiştirerek bilginin yayılma şeklini, siyasi kampanyaları ve vatandaşların politikaya karşı tepki biçimlerini değiştirmiştir.

3 - The historical development of the printing press has had a significant impact on the way information is disseminated and shared.
Basın makinesinin tarihsel gelişimi, bilginin nasıl yayıldığı ve paylaşıldığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.