Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
discriminate | Verb | ayırdetmek, ayrıcalık yapmak, fark gözetmek, ayırt etmek | |||
discriminating | Adjective | fark gözeten, ayıran, ayrıcalık yapan, farkı görebilen, ayırıcı, seçici | |||
discrimination | Noun | ayrım | |||
discrimination | Noun | ayırt etme, fark gözetme, ayrıcalık yapma, | |||
indiscriminate | Adjective | fark gözetmeyen, ayrım yapmayan, ayırt edemeyen, gelişigüzel, rasgele | |||
discriminate, discriminating, discrimination, indiscriminate | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 203 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Modern warfare often results in the indiscriminate killing of combatants and innocent civils alike.
2 - Since all nuclear weapons are indiscriminate and in humane, their use even in reprisal is illegal.
3 - Discriminating against someone based on their race, ethnicity, gender, or other factors is unjust and goes against the principles of equality and fairness.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |