| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| die | Verb | ölmek | |||
| dead | Noun | ölü | |||
| deadline | Noun | son tarih | |||
| deadly | Adjective | öldürücü, ölümcül | |||
| death | Noun | ölüm | |||
| die down | Phrasal Verbs | dinmek, yatışmak | to decrease | ||
| die out | Phrasal Verbs | nesli tükenmek | |||
| die, dead, deadline, deadly, death, die down, die out | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 637 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The outbreak of the deadly virus had ravaged the population, leaving countless dead and injured in its wake.
2 - The Black Death, or The Black Plague, was one of the most deadly pandemics in human history.
3 - The earliest known plague strain emerged about 7,100 years ago and was less contagious as the one behind Black Death — but was still deadly.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||