deplete

1 - Seeing that the Earth's ozone layer is being depleted by certain chemicals, efforts have been made to phase out the use of ozone-depleting substances.
Dünya'nın ozon tabakasının belirli kimyasallar tarafından azaltıldığı görüldüğünde, ozon tabakasını azaltıcı maddelerin kullanımını sona erdirmek için çaba sarfediliyor.

2 - Depletion of the ozone layer has driven political agreements on the reduction of ozone-depleting gases, and scientific research into the likely future levels of ozone in the upper atmosphere.
Ozon tabakasının azalması, ozon tüketen gazların azaltılmasına yönelik politik anlaşmaları ve üst atmosferdeki muhtemel gelecek ozon seviyeleri hakkındaki bilimsel araştırmaları teşvik etmiştir.

3 - Some people believe that meat consumption contributes to famine and depletes the Earth's natural resources.
Bazı insanlar et tüketiminin kıtlığa ve Dünya'nın doğal kaynaklarının tükenmesine katkıda bulunduğuna inanmaktadır.