| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| decay | Verb | çürümek, bozmak, parçalanmak | |||
| decay | Noun | bozulma, çürüme | |||
| decay | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 47 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - Eating large amounts of sugar may increase the risk of tooth decay and help cause a person to become overweight. 2 - Tooth decay is dealt with by drilling out the decayed matter and filling up the resulting cavity. 3 - The success of fluoride in combating dental decay is well established and, without a doubt socially beneficial. Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||
