cultivate

1 - Sitting on 60 percent of the world's uncultivated arable land, Africa is receiving the attention of investors looking to secure future supplies in the face of rising demand from a growing global population.
Dünya'nın tarıma elverişli ama henüz işlenmemiş topraklarının %60'ında otururken, Afrika büyüyen küresel nüfusun artan talebiyle gelecekteki tedarikleri güvence altına almayı hedefleyen yatırımcıların ilgisini çekiyor.

2 - The firm cultivates an environment that appreciates creativity and inspires employees to conceive original ideas.
Şirket, yaratıcılığı takdir eden ve çalışanları orijinal fikirler üretmeye teşvik eden bir ortam geliştirir.

3 - Joining a film club exposes members to various movie genres and cultivates an appreciation for cinema.
Film kulübüne katılmak, üyeleri çeşitli film türleriyle tanıştırır ve sinemaya olan takdirlerini geliştirir.