Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
conduct | Verb | yürütmek, yönetmek | |||
conducter | Noun | idareci, lider, kılavuz; orkestra şefi, rehber; biletçi; iletken madde; paratoner | |||
conduction | Noun | iletme, taşıma | |||
conductive | Adjective | iletken, geçirgen | non-conductive | ||
conductivity | Noun | iletkenlik, geçirgenlik | |||
misconduct | Noun | kötü davranış | |||
conduct, conducter, conduction, conductive, conductivity, misconduct | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 282 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The sharp contrast between the high conductivity of metals and the low conductivity of nonmetals is a key factor in the classification of materials.
2 - Thermal conductivity is a measure of a material's ability to conduct heat.
3 - The student will receive official written notice of misconduct, with the additional admonition that further misconduct, shall constitute reason for consideration of the most severe disciplinary action.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |