compile

1 - The birds will be released unharmed and the data collected will be used to compile a profile of their nesting and migratory habits.
Kuşlar sağ salim salıverilecek ve toplanan veriler, yuvalama ve göç alışkanlıklarının bir profilini derlemek için kullanılacaktır.

2 - The world's scientists plan to compile everything they know about all of Earth's 1.8 million known species and put it all on one website that will be open to everyone.
Dünya bilim insanları, tüm Dünya'nın bilinen 1.8 milyon türü hakkında bildikleri her şeyi derlemeyi ve herkese açık bir web sitesinde yayınlamayı planlıyor.

3 - Under the agreement, both ministries will appoint two commissions each: one will compile a list of ownership claims; the other will arbitrate in cases of disagreement.
Anlaşma uyarınca her iki bakanlık da iki komisyon atayacak: biri mülkiyet talepleri listesini derleyecek; diğeri anlaşmazlık durumlarında arabuluculuk yapacak.