comfort

1 - Despite the wealth of information now available about menopause, women are still not comfortable in proactively discussing vaginal issues related to menopause with their healthcare providers, who appear equally uncomfortable and unlikely to initiate the conversation.
Artık menopoz hakkında çok fazla bilgi mevcut olmasına rağmen, kadınlar halen sağlık sağlayıcılarıyla menopozla ilişkili vajinal sorunları proaktif bir şekilde tartışmaktan rahat hissetmiyorlar, sağlık sağlayıcıları ise aynı şekilde rahatsızlık duyuyor ve konuşmayı başlatma eğiliminde değiller.

2 - Women's fashions in the middle of the nineteenth century were impractical, uncomfortable, and occasionally unhealthy.
19. yüzyılın ortasında kadın modası, pratik olmayan, rahatsız edici ve zaman zaman sağlıksızdı.

3 - Some educators are concerned that while real-time digital stream may create a safe harbor for students who are uncomfortable expressing themselves, students are missing valuable lessons in real-life social skills.
Bazı eğitimciler, anlık dijital akışın kendini ifade etmekte rahat olmayan öğrenciler için güvenli bir liman oluşturabilirken, öğrencilerin gerçek hayatta sosyal becerilerle ilgili değerli dersleri kaçırdığından endişe duymaktadır.