coincide

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
coincide Verb aynı zamanda olmak, çakışmak
coincidence Noun çakışma, raslantı, tesadüf  
coincidental Adjective rastlantısal  
coincidentally Adverb tesadüfen  
coincide, coincides, coincided, coinciding, coincidence, coincidental, coincidentally
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 41 örnek cümle bulundu.)

1 - The two subatomic particles coincidentally landed on the same energy level, causing a temporary coincidence in the quantum field.
İki subatomik parçacık tesadüfen aynı enerji seviyesine indi ve kuantum alanında geçici bir tesadüf oluşturdu.

2 - The Babylonians celebrated New Year's Day over four thousand years ago, although their celebration was in March rather than in January, coinciding with the spring planting of crops.
Mabetliler, dört bin yıldan fazla bir süre önce Yılbaşı'nı kutladılar, ancak kutlamaları Ocak yerine Mart ayında, tarım ürünlerini dikimle çakıştıran ilkbahara denk geldi.

3 - In this film, any resemblance to actual persons, places or events is purely coincidental.
Bu filmde, gerçek kişilere, yerlere veya olaylara benzeme olasılığı tamamen tesadüfidir.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.