Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
caution | Noun | uyarmak, ihtar etmek, tembih etmek, dikkatini çekmek ; uyarı, ihtiyat | to warn ; premonition, notice; warning; carefulness | ||
cautious | Adjective | careful, wary = carelessly, rashly, hastily | |||
caution, cautious | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 84 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The country is currently taking a cautious approach to economic reform.
2 - The American Cancer Society is urging a more cautious approach to screening for prostate cancer.
3 - Workers must be very cautious when dealing with toxic substances.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |