| Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
|---|---|---|---|---|---|
| believe | Verb | inanmak | |||
| belief | Noun | inanış, inanç | |||
| believable | Adjective | inanılır | unbelievable | ||
| unbelievable | Adjective | inanılmaz, akıl almaz | |||
| unbelievably | Adverb | ||||
| believe, believing, believes, believed, belief, believable, unbelievable, unbelievably | |||||
| Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 984 örnek cümle bulundu.) | |||||
|
1 - The ability of AI to create believable disinformation poses serious challenges to public trust.
2 - The capability of generative AI to fabricate believable disinformation poses a serious threat to the integrity of public discourse, undermining trust in digital content.
3 - It's almost unbelievable that so many people are still so ignorant about the facts on pollution.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |
|||||